13 Ekim 2008 Pazartesi

13 Ekim 2008

Merhaba,

DENİZLİ BAROSU SEÇİMLERİ:

A) ADAY BELİRLEME AŞAMASI:


Adaylar ya kendi “havastıyla” ya da başkalarının “havastıyla” aday olurlar ve kendi “havastıyla” aday olanlar kendi “havastıyla” yönetim kurullarını belirler ve birkaç kadın adayın (böcek çiçek meselesi) da olmasına özen gösterirler… Malum vitrin! Ve büro büro dolaşıp bir kağıt üzerine yazarlar! Başkalarının “havastıyla” aday olanlar, başkalarıyla toplantı yaparlar ve toplantı yaptıkları başkalarıyla yönetim kurullarını belirlerler ve onlar da kadın adayların olmasına özen gösterirler çünkü çağdaş ve ilerici anlayış bunu gerektirir. Onlar da kağıt üzerine yazarlar! Aday olmayanlar ve başkalarının da içine giremeyenler (!) oy vermekle mükellef olduklarından onlara sadece kime, nasıl ve ne şekilde oy verecekleri bir bir anlatılır ve onlar da dinlerler. Zaten işin raconu da budur!

B) SEÇİM AŞAMASI:

Adaylar artık vazgeçemeyecekleri (!) ilkelerini belirlemişlerdir. Seçimden sonra nasıl bir baro yönetimi anlayışıyla mesleki ve hukukun genel sorunlarıyla ilgilenecekleri konusunda kürsüden konuşma yaparlar. Seçimin bu evresi epey zorlu geçer! Bunu yaşayan bilir! :)

C) ADAYLARIN VAZGEÇEMEYECEKLERİ İLKELER:

Hukukun üstünlüğü: Henüz göremediğimiz… (En güzel şeyler henüz göremediğimizdir!)
Avukatlık mesleğinin hakları: “Hak verilmez, alınır.” şiarımız olmalı.
İnsan haklarına saygılı: Bu eskiden insan haklarına “dayalı” idi, hatırlarmısınız bilmem.
Çağdaş: Aynı çağda doğan…
İlerici: Hep ileride! Hep ileride! Daima ileride…
Eşitlikçi: Burjuva söylemidir; ama severim.
Demokrasi: Herkes ben demokratım diyor, ben onların yalancısıyım! :)
Laiklik: Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi derslerinin bile zorunluluktan kurtulamaması...
Üniter devlet: Dokunulması “cıs” olan…

D) SEÇİM: Hodri Meydan!

E) SEÇİM SONRASI: Hüsran! Sen, ben, biz bizim oğlan…

DİPNOT: Adı unutulan ilkeler;
Çoğulcu: BAŞARAMADIĞIMIZ!
Katılımcı: AKLIMIZA GELMEYEN!

*Bu yazının tüm hakları Perihan ÜGE’ye ait olup izinsiz kullanılamaz!