10 Kasım 2008 Pazartesi

10 Kasım 2008

Merhaba,

Herkes “Amerika”yı konuşuyor, başkanlık seçimleri dünyanın her tarafında, sanki kendi ülkelerinde seçim yapılıyormuşçasına ilgi görüyor. Neden? Çünkü o bir büyük emperyalist, çünkü o bir sömürgeci ve o bir dünya hamisi! Seçilecek başkanın iktidarında belirleyeceği ve izleyeceği iç ve dış politikalardan, yani Amerika’nın politikasından, herkes kendine düşen payı alacak. O bir hamis olması nedeniyle, hamisliğine ihtiyaç duyan ya da duyurulan ülkelerin iç meseleleri de onun izleyeceği politikalarla şekillenecek.

Bazılarına daha çok İMF, bazılarına onlar tarafından getirilen özgürlük (!), bazılarına daha çok silah, sömürü ve işgal düşecek... Orası bilinmez! Ancak benim bildiğim bu seçimlerin ayrı bir rengi olduğudur. Bir zamanlar televizyonda herkesi ekranlara taşıyan “Kökler” dizisini Köle Isaura’yı ya da ne bileyim, Siyah Öfke Amistad’ı izlemişsinizdir. Hepimizin tüylerini ürperten insanlık dışı işkenceleri, köleleri ve köleliği, onların efendilerini orada gördük. Hepimiz efendilere karşı inanılmaz bir öfke ve hınç geliştirdik ve köleliğin kaldırılması için mücadele veren Martin Luther King, Malcom X ve diğer mücadele eden herkesi de yanımızda hissettik. Özgürlüğün yanında, ezilenlerden yana... Onlar, kendilerinin seçme şansının hiç olmadığı renkleri nedeniyle ötelenen, ötekileştirilen, satılan, işkence edilen, köleleştirilen bir ırkın kara öfkesiydiler! Özgürlük mücadelesini dönüştürmeyi bildiler ve yılmadılar. Bu onlar için öylesine uzun zamandı ki...

Biz ne kadar onlara hak versek de, efendilerine öfkelensek de bizim öfkemizin bir rengi olamadı. Rengini değiştiremedi! Şimdi Amerika rengini değiştirdi ve şimdi herkes Amerika’yı konuşuyor. Bu defa bir farkla! Dünya hamisi tarihinde ilk defa; annesi Amerikalı, babası Kenya’lı (yani bir melez) başkanı iktidarında ağırlayacak. Beyaz iktidar (!) yüzyıllar boyu efendiliğini yaptığı bir ırka iktidarını devretti. Hak etmediler mi? Elbet ki ettiler. Ettiler etmesine de...

Rengi değişen, emperyalistin, ruhu da değişir mi?

Tahir olmak da ayıp değil,
Zühre olmak da...
Asıl mesele Tahir ve Zühre olabilmekte!
Yani yürekte...


Görüşmek ümidiyle...

*Bu yazının tüm hakları Perihan ÜGE’ye ait olup izinsiz kullanılamaz!